Çiçeklerin Zekası

Maurice Maeterlinck’in kitabı üzerine yorum

Çiçeklerin Zekası eseri bugüne kadar okuduğum en güzel bir o kadar da ilginç bir deneme. Eser bilimselliğin sembolizmle yapılmış bir harmanı. Botanik bilgilerle zengin ve edebî betimlenmelerle süslenmiş hem akademik hem şiir tadında eser. Çiçeklerin her birinin dış görüntüsünün onların hem kendilerini koruma iç güdüsünün hem de çoğalması ile ilgili bilgilerle dolu. Ve tüm bunlar bir zeka belirtisi olarak gösteriliyor. Botanik bilimine ilgi duyanlara ve çiçekleri sevenlere hitap edecektir.

Yazar çiçeklerin dış görüntüsü, fiziksel özelliklerini onların türlerinin devam etmesi, yani arı ve ya böceklerin kolayca ulaşarak yeni neslin meydana gelmesine ön ayak olmasına dikkat çekilmiştir. Bir çiçeğin yerleşim yeri onun o yerdeki böceklerin hangi nektara ilgi duyması ve o nektarı da salgılayarak kendisine çekmesini botanik bilgilerle tespit ederek okuyucusuna ulaşmasını hedeflemiştir. Etrafı kıvrımlı dikenli kapsüllerle çevrili olan sarı yoncalar türlerini ve kendilerini koyunlardan korumak için dikenler geliştirmiştir.

Bir başka örnek ise oldukça ilginçtir. Nigella Damascane diye bilinen Şam Çörekotu çiçeğinden bahseder. Bitkinin çiçeği ilkel çiçek gibi soluk mavi renktedir. Taç yaprakları ise karmakarışık, ince ve hafif yapraklardır. Çiçeğin oluşumdaki 5 dişi organ mavi tacın yanında dip dibe gruplaşmış şekilde durmuştur. etrafında duranlar ise onlara ulaşmaya çalışan erkek organlardır. Sıcak yaz günlerinin sonlarına doğru çiçeklerin taç yapraklarının solar, taç yapraklar ise ayrılır ve paralel şekilde geriye doğru eğilirler ve bundan sonra erkekçikler altın tozu ile çiçeklerde çoğalma başlar.

Bize dış görünüş olarak oldukça narin ve güzel görünen estetik duygularımıza hitap eden çiçeklerin aslında her birinin varoluş ve beka çabası olarak geliştiği bir hayat mekanizmdir. Zeka ise bu mekanizmi çalıştırma ve ortaya çıkaran önemli bir etkendir.

Esere kendi yorumumu katarak bir kaç cümle ilave etmek istiyorum. Madde ve suretten ibaret olan tüm cisimler gibi bitkiler bileşiktir. Var olanların hiyerarşisi noktasından baktığımız zaman canlılar bir mertebe olarak en basitten en bileşiğe doğru gider. Bitkiler – nebati nefse sahip olup, yaşam, ve çoğalmaya doğru gider. Daha sonra hayvanlarda buna irade , insanlar da ise buna tefekkür gücü de eklenir.

Yazar esere çiçeklerin zekası ismini vermekle hayatta kalma, doğma , büyüme ve üreme gibi hayati gidişatı adete bir akıl süzgecinden geçirilmiş yaşam mücadelesi olarak dile getirmiştir.

Eserin sonraki bölümlerinde ise kokular, edebiyat, spor ve yaşama dair tavsiye ve tespit niteliğinde bazı notlar yer almaktadır.

Ketebe yayınları, Çeviri Yusuf Yemen

Humay Usubbayli

Humay Usubbayli tarafından yayımlandı

Enamored with Truth because of its ontological purpose

Yorum bırakın

WordPress.com ile böyle bir site tasarlayın
Başlayın